Eserde seramik, karışık malzeme ve epoksi reçine bir arada kullanılmıştır. Seramik yüzey,
insanın doğal yapısını ve kırılganlığını temsil ederken; reçinenin parlak ve şeffaf katmanı, içsel berraklığa doğru açılan bir pencere gibidir.

Sabine, bu eserde malzeme katmanlarıyla derinlik algısı yaratırken, aynı zamanda ruhsal
farkındalık katmanlarını da metaforik olarak izleyiciye sunar.

Bu eser, karar alma, duygusal dengeyi bulma ve şifaya yönelme gibi içsel süreçlerden ilham alır.

Sabine’ye göre derinleşmek; sadece daha fazlasını görmek değil, daha doğru olanı hissetmektir. “Deepen”, yüzeyde kalan algılardan uzaklaşarak, içe yönelmenin ve ruhsal iyilik hâlinin keşfine davet eder.

Bu bir kaçış değil, tam tersine bilinçli bir dalıştır.

Deepen, kişinin kendi içine dalarak
duygularını, sezgilerini ve niyetlerini keşfetme sürecini temsil eder.

Sabine için bu eser, bilinçli farkındalıkla başlayan bir dönüşümün ilk adımıdır. Duygusal iyilik hâli, zihinsel açıklık ve fiziksel şifa bu içsel derinliğin
sonucudur.

Eser, yüzeyin ötesine bakabilenler için bir iç yolculuk haritası gibidir.